Bugün Yunan basını, Türkiye ile ilgili olarak ağırlıklı olarak iç politika, uluslararası ilişkiler ve trajik halk sağlığı sorunları üzerine odaklandı. İstanbul’da sahte alkol nedeniyle yaşanan ölümlerden Kıbrıs’ta ABD ile yapılan savunma anlaşmasına kadar oldukça geniş bir yelpazede haberlerle karşılaştık. Ayrıca, Türkiye’deki yerel yönetimlere yönelik operasyonlar ve ABD-Yunanistan ilişkileri de ön plandaydı. İşte detaylar:
İstanbul’da Sahte Alkol Trajedisi
Naftemporiki’nin haberine göre, İstanbul’da 48 saat içinde sahte alkol tüketimi nedeniyle 23 kişi hayatını kaybetti. Artan alkol fiyatlarının, halkın sahte ürünlere yönelmesine yol açtığı belirtiliyor. Fiyatlar yüksek olduğu için sahte alkol kullanımı bir “tercih” olmuş! Oysa ne güzel, her zorluk insana bir “alternatif” sunuyor, değil mi?
ABD-Kıbrıs Savunma Anlaşmaları ve Türkiye’nin Tepkisi
Türkiye’nin, ABD’nin Kıbrıs’la yaptığı yeni savunma anlaşmalarına tepki gösterdiği haberi oldukça dikkat çekti. Naftemporiki, Ankara’nın bu gelişmeye “öfkeli” olduğunu ve bu anlaşmaların iptali için girişimde bulunacağını yazdı. Hadi ama, Türkiye niye kızsın ki? Sonuçta ABD ve Kıbrıs sadece ortak tatil planları yapıyor olamaz mı?
Beşiktaş Belediye Başkanı’nın Gözaltına Alınması
Ekathimerini, CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı’nın sahte ihale suçlamasıyla gözaltına alındığını bildirdi. Haberde, bu tür operasyonların siyasi motivasyonlu olduğu iddialarına da yer verildi. Türkiye’deki yerel yönetimlerin bazıları, adeta “ulusal spor” haline gelen ihalelerle ilgili haberlerle gündeme gelmeyi pek seviyor, öyle değil mi?
ABD’nin Kıbrıs’a Silah Satışı ve Tepkiler
Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin adaya yönelik silah satışlarının artırılması kararını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu durumu savaş yanlısı bir hamle olarak değerlendirdi. Ah tabii, Kuzey Kıbrıs’ın “işgalci” olduğu klişesi de yine unutulmamış. Sanki Kuzey Kıbrıs Türkleri kendi topraklarında yaşıyor olamaz, değil mi?
Yunanistan Basını Trump ve Erdoğan İlişkisini Yorumluyor
Ekathimerini, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik olumlu açıklamalarını analiz etti. Bu yorumların Yunan siyasiler arasında rahatsızlık yarattığı ifade edilmiş. Trump ve Erdoğan’ın “dostluğu”, komşu ülkelerde hep bir “yan etki” yaratıyor gibi. Diplomatik ince ayar mı, yoksa kişisel sempati mi? Herkes bir başka senaryo yazıyor.